NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2266 >>

الرخصة في الكذب في الحرب

44- Savaşta Yalan Söylemeye Ruhsat

 

أنبأ عبد الله بن محمد بن عبد الرحمن الزهري قال حدثنا سفيان عن عمرو قال سمعت جابرا يقول قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من لكعب بن الأشرف فإنه قد آذى الله ورسوله قال محمد بن مسلمة يا رسول الله أتحب أن أقتله قال نعم قال ائذن لي فلأقل قال قل فأتاه فقال له وذكر ما بينهم فقال إن هذا الرجل قد أراد منا صدقة وقد عنانا فلما سمعه قال وأيضا والله لتملنه قال إنا قد اتبعناه الآن فنكره أن ندعه حتى ننظر إلى أي شيء يصير أمره وقد أردت أن تسلفني سلفا قال فما ترهنني ترهنني نساؤكم قال أنت أجمل العرب أن رهنك نساءنا قال ترهنوني أولادكم قال يسب بن أحدنا فيقال رهن في وسقين ولكن نرهنك اللأمة يعني السلاح قال نعم فواعده أن يأتيه إن شاء الله فانطلق هو ومعه أبو نائلة وهو رضيعه وأخوه من الرضاعة وانطلق معه بالحارث وأبي عيسى بن جبير وعباد بن بشر فجاؤوا فدعوه ليلا فنزل إليهم فقال سفيان قال غير عمرو وقالت امرأته إني لأسمع صوتا كأنه صوت دم قال إنما هذا محمد ورضيعه أبو نائلة إن الكريم لو دعي إلى طعنة ليلا لأجاب قال محمد إني إذا جاء فسوف أمد يدي إلى رأسه فإذا استمكنت منه فدونكم فلما نزل نزل وهو متوشح فقالوا نجد منك ريح الطيب فقال نعم تحتي فلانة أعطر نساء العرب قال فتأذن لي أن أشم منه قال نعم فشم قال فتناول فشم قال أتأذن لي أن أعود قال فاستمكن من رأسه ثم قال دونكم قال فقتلوه

 

[-: 8587 :-] Cabir anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ka'b b. Eşrefin karşısına kim çıkacak? O Allah ve Resulüne eza etmiştir" buyurunca Muhammed b. Mesleme: "Ey Allah'ın Resulü! Onu öldürmemi ister misin?" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Evet" karşılığını verince, Muhammed b. Mesleme: "izin ver de ona (yalan olabilecek) bir şeyler söyleyeyim" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de: "Söyle" karşılığını verdi. Bunun üzerine Muhammed b. Mesleme, Ka'b b. Eşref'e gitti ve onunla konuşmaya başlayıp dedi ki:

 

"Bu adam (Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)) bizden sadaka istedi ve bizi zor durumda bıraktı." Ka'b bu sözleri duyunca: "Valiahi ondan daha da usanacaksınız" karşılığını verdi. Muhammed b. Mesleme:

 

"Şimdi biz ona tabi olduk ve onun durumunun nereye varacağını görmeden onu bırakmak istemiyoruz. Bana borç vermeni istiyorum" deyince, Ka'b: "Rehin olarak bana ne vereceksin? Kadınlarınızı bana rehin olarak verir misiniz?" karşılığını verdi. Muhammed bo Mesleme:

 

"Sen Arapların en yakışıklı adamısın ve buna rağmen sana kadınlarımızı mı rehin olarak vereceğiz?" deyince, Ka'b: "Peki, çocuklarınızı rehin olarak verin" dedi. Muhammed de:

 

"Bunu yaparsak çocuğumuza sövecekleri zaman: «Bu çocuk iki yük hurma karşılığı rehin olarak verildi» demeye başlarıar. Fakat sana rehin olarak silahlarımızı bırakalım" karşılığını verdi. Ka'b bunu kabul edince, Muhammed b. Mesleme ona geri döneceği sözünü verip yanında ayrıldı. Ka'b'a gece geri döndüğünde beraberinde sütkardeşi Ebu Nail, Haris, Ebu Abs b. Cebr ve Abbad b. Bişr de vardı. Ka'b'ı çağırdıklarında yanlarına geldi."

 

Ravi Süfyan der ki: Amr'dan başkaları rivayeti şöyle devam ettirirler:

 

Ka'bın karısı: "Kan sesine benzer bir ses duyuyorum" deyince, Ka'b: "Bu Muhammed b. Mesleme, sütkardeşi ve Ebu Nail'dir. Onurlu kişi gece vakti öldürülmek için bile davet edilecek olsa bu davete icabet eder" karşılığını verdi. Muhammed b. Mesleme, yanındakilere:

 

"O geldiği zaman elimi başına uzatacağım, onu sıkı bir şekilde tuttuğumda da hemen vurun" dedi. Ka'b yanlarına indi, güzel kokular sürünmüştü. Onlar: "Senden güzel kokular geliyor" dediklerinde, Ka'b: "Evet, Arap kadınları içinde en güzel kokuları süren bir kadınla evliyim" cevabını verdi. Muhammed b. Mesleme:

 

"Koklamama izin verir misin?" deyince Ka'b: "Tabi, kokla" dedi. Muhammed bir defa kokladı ve: "Bir daha koklamama izin verir misin?" diye sordu. Koklamak üzere Ka'b'ın başına uzanınca sıkıca tuttu ve yanındakilere: "Haydi, vurun" dedi. Onlar da vurup adamı öldürdüler.

 

Tuhfe: 2524

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2510, 3031, 3032, 4037), Müslim (1801), Ebu Davud (2768) ve Tahavi, Şerh Müıkili'l-Asar (200) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا عبيد الله بن سعد بن إبراهيم بن سعد قال حدثنا عمي قال حدثنا أبي عن صالح وذكر كلمة معناها عن الزهري أن حميد بن عبد الرحمن أخبره أن أم كلثوم ابنة عقبة أخبرته أنها سمعت رسول الله صلى الله عليه وسلم يقول ليس الكذاب الذي يصلح بين الناس فينمي خيرا ويقول خيرا قالت ولم أسمعه يرخص في شيء من الكذب مما يقول الناس إلا في ثلاث في الحرب والإصلاح بين الناس وحديث الرجل امرأته وحديث المرأة زوجها وكانت أم كلثوم من المهاجرات اللاتي بايعن رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

[-: 8588 :-] Ukbe'nin kızı Ümmü Gülsüm der ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "İnsanların arasını düzeltmek için yalan söyleyen, hayrı öğütleyen ve hayrı söyleyen kişi yalancı değildir" buyurduğunu işittim. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) insanların yalan söylemesine sadece şu üç konuda izin vermiştir: "Biri savaşta, diğeri iki kişinin arasını bulmada, üçüncüsü de kocanın karısını veya kadının kocasını memnun etmesindedir."

 

Ravi Humeyd der ki: Ümmü Gülsüm, Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e biat eden muhacirlerdendi.

 

9074 ve 9075 hadislerde tekrar gelecektir.  -  Tuhfe: 18353

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (2692), e/-Edebu'l-Müfred (385), Müslim (2605), Ebu Davud (4920,4921), Tirmizi (1938), Ahmed, Müsned (27271), Tahavi, Şerh Müşkili'l-Asar (2916, 2922) ve İbn Hibban (5733) rivayet etmişlerdir.

 

 

أنبأ محمد بن منصور والحارث بن مسكين قراءة عليه عن سفيان عن عمرو عن جابر قال قال النبي صلى الله عليه وسلم الحرب خدعة

 

[-: 8589 :-] Cabir, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'in: "Savaş bir hiledir" buyurduğunu bildirir.

 

Tuhfe: 2523

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3030), Müslim (1739), Ebu Davud (2636), Tirmizi (1675), Ahmed, Müsned (14177) ve İbn Hibban (4763) rivayet etmişlerdir.

 

 

أملى علينا عبيد الله بن سعيد بنيسابور قال حدثنا أبو أسامة قال حدثنا أبو كدينة عن مطرف عن الشعبي عن مسروق قال سمعت علي بن أبي طالب يقول في شيء صدق الله ورسوله قلت هذا شيء سمعته قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم الحرب خدعة

 

[-: 8590 :-] Mesruk der ki: Ali b. Ebi Talib'in bir konuda: ''Ailah ve Resulü doğru söylüyorlar'' dediğini işittim. Ben: ''Ailah Resulün'den (sallallahu aleyhi ve sellem) duyduğun bir şey mi bu?'' diye sorduğumda, Hz. Ali dedi ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): ''Savaş bir hiledir" buyurdu.

 

Tuhfe: 10275

 

Diğer tahric: Hadisi İbn Ebi Şeybe (121529), Tayalisi Müsned (172), Ebu'ş-Şeyh, el-Emsal (2, 3) ve Ahmed, Müsned (696,697, 1034) rivayet etmişlerdir.

 

 

رطانة العجم

45- Yabancı Sözler Kullanmak

 

أنبأ محمد بن عبد الأعلى قال حدثنا خالد عن شعبة قال أخبرني محمد بن زياد قال سمعت أبا هريرة قال أخذ الحسن تمرة من تمر الصدقة في فمه فقال له رسول الله صلى الله عليه وسلم كخ كخ أما شعرت أنا لا نأكل الصدقة

 

[-: 8591 :-] Ebu Hureyre der ki: Hasan sadaka hurmalarından bir hurmayı ağzına alınca Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Kıh, kıh, bizim sadakayı yemediğimizi bilmiyor musun?" buyurdu.

 

Tuhfe: 14383

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (1485, 1491, 3072), Müslim (1069), Ahmed, Müsned (7758) ve İbn Hibban (3294,3272) rivayet etmişlerdir.

 

 

الرجل يكون له المال عند المشركين فيقول شيئا يخرج به ماله

46- Kişinin, Müşriklerin Yanında Olan Malını Kurtarması için Bazı (Yalan) Sözler Sarfetmesi

 

أنبأ إسحاق بن إبراهيم قال أنبأ عبد الرزاق قال حدثنا معمر قال سمعت ثابتا البناني يحدث عن أنس قال لما افتتح رسول الله صلى الله عليه وسلم خيبر قال الحجاج بن علاط يا رسول الله إن لي بمكة مالا وإن لي بها أهلا وأنا أريد أن آتيهم فأنا في حل إن أنا نلت منك وقلت شيئا فأذن له رسول الله صلى الله عليه وسلم فلما قدم على امرأته بمكة قال لأهله اجمعي ما كان لك من مال وشيء فإني أريد أن أشتري من مغانم رسول الله صلى الله عليه وسلم وأصحابه فإنهم قد أبيحوا وذهبت أموالهم فانقمع المسلمون وظهر المشركون فرحا وسرورا

 

[-: 8592 :-] Enes anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hayber'i fethettiği zaman, Haccac b. ilat: "Ey Allah'ın Resulü! Mekke'de malım ve ailem var. Ben onlara gitmek istiyorum. Gerektiğinde sana dil uzatır veya kötü konuşursam izin verir misin?" dedi. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de ona izin verdi. Haccac Mekke'deki hanımının yanına vardığında ona: "Benim burada ne kadar malım varsa topla. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in ve ashabının ganimetierinden bir şeyler almak istiyorum. Müslümanlar kaçtı ve malları yağmalanıyor" dedi. Bunun üzerine müşriklerin sevindikleri ve neşelendikleri görüldü.

 

Tuhfe: 486

 

Diğer tahric: Hadisi Taberani (3196), Bezzar (1816), Beyhaki, Sünen (9/150), Delail (41266), Ahmed, Müsned(12409) ve İbn Hibban (4530) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا محمد بن عبد الأعلى قال حدثنا محمد بن ثور عن معمر عن الزهري عن كثير بن العباس بن عبد المطلب عن أبيه قال لما كان يوم حنين التقى المسلمون والمشركون فولى المسلمون يومئذ فلقد رأيت النبي صلى الله عليه وسلم وما معه أحد إلا أبو سفيان بن الحارث بن عبد المطلب آخذ بغرز النبي صلى الله عليه وسلم لا يألو ما أسرع نحو المشركين فأتيته فأخذت بلجامه وهو على بغلة له شهباء فقال يا عباس ناد أصحاب الشجرة وكنت رجلا صيتا فناديت بصوتي الأعلى أين أصحاب الشجرة فأقبلوا كأنهم الإبل إذا حنت إلى أولادها يقولون يا لبيك يا لبيك وأقبل المشركون فالتقوا هم والمسلمون وتنادت الأنصار يا معشر الأنصار ثم قصرت الدعوة في بني الحارث بن الخزرج فتنادوا يا بني الحارث بن الخزرج فنظر النبي صلى الله عليه وسلم وهو على بغلته كالمتطاول إلى قتالهم فقال هذا حين حمي الوطيس ثم أخذ بيده من الحصى فرماها بها ثم قال انهزموا ورب الكعبة فوالله ما زلت أرى أمرهم مدبرا وحدهم كليلا حتى هزمهم الله فكأني أنظر إلى النبي صلى الله عليه وسلم يركض خلفهم على بغلته

 

[-: 8593 :-] Kesir b. Abbas b. Abdilmuttalib'in, babasının bildirdiğine göre Huneyn'de müşrikler ile Müslümanlar karşılaştıkları zaman müslümanlar dağılıp kaçtılar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yanında Ebu Süfyan b el-Haris b. Abdilmuttalib'ten başka kimse kalmadı. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) de beyaz katırı üzerinde Müşriklerin ardından korkmadan hızlıca gidiyordu. Ebu Süfyan da katırının yularından tutmuştu. Ben de yanına ulaştım ve katırının yularından tuttum. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem): "Ey Abbas! Hudeybiye'de bana biat edenlere seslen" buyurdu. Benim de sesim gür idi. Son sesimle:

 

"Hudeybiye'de biat edenler nerede!" diye seslendim. Bu çağrım üzerine devenin yavrularına şefkatle yanaşması gibi geri geldiler ve: "Emrine amadeyiz, emrine amadeyiz" demeye başladılar. Müşrikler de geri gelince müslümanlarla karşılaştılar. Ensar'dan olanlar da:

 

"Ey Ensar topluluğu" diye birbirlerine seslenip toplandılar. Sonra özel olarak Haris b. el-Hazrec oğullarına: "Ey Haris b. el-Hazrec oğulları!" diye bağırmaya başladılar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) katırının üzerinde ayakta durur gibi savaşmalarını seyrediyor ve: "Bu, tandmn kızdığı zamandır" diyordu. Sonra eline çakıl taşları aldı ve onlara atıp:

"Ka'be'nin Rabbine yemin olsun ki hezimete uğradılar" buyurdu. Valiahi müşriklerin kılıçlarının köreldiğini ve dönüp kaçtıklarını gördüm. Allah onları hezimete uğrattı. Şu an bile Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'i katırının üzerinde müşrikleri kovalarken görür gibiyim.

 

8599 hadiste tekrar gelecektir.  - Tuhfe: 5134

 

Diğer tahric: Hadisi Müslim (1775), Ahmed, Müsned (1775) ve İbn Hibban (7049) rivayet etmişlerdir.